2022 yılının daha ilk çeyreğinde Futbolun ülkemizde maruz kaldığı gündem bombardımanı başka bir ülkede olsa herhalde Futbol ya kalp krizi geçirip ölür ya bir Belgesele veya Filme konu olurdu..
Kulüplerde, Federasyonda, saha içinde ve dışında hakem aksiyonlarında, bazı Futbolcuların durumları vs derken Mart ayını dolayısıyla da yılın ilk çeyreğinin sonuna doğru geldik..
Yerel liglerin mola verdiği bu milli arada Sadece son iki haftayı kısaca mercek altına alalım istedim önce Hakemler...
Bildiğiniz gibi MHK fol ve yumurta yokluğunda bir anda bir grup A klasman hakemi kadro dışı bıraktığını açıkladı ancak bununla ilgili hiçbir doyurucu açıklama yapamadı konu manipülasyona son derece açık olduğundan günlerce konuşuldu. Sonrası malum yanlış hesap Tahkimden döndü..Ancak bu kez çok net şekilde kadro dışı kararının hiçbir gerekçeli kanıta dayanamadığı Tahkim kurulu tarafından açıklandı..Hangi karar doğru bilmiyoruz fakat MHK kararından sonra kadro dışı bırakılan hakemlerin sadece maddi değil Onur kaybı yaşadıklarını görmüş olduk.. Kişisel olarak benim için çok üzücü olan böyle bir durumu Allah kimsenin başına vermesin diyebilirim..
Kulüpler bazında konuşacak olursak herhalde Galatasaray kaos tepesinin zirvesinde diyebiliriz.. Gerek puan durumundaki yerleri gerekse süresi itibariyle Guinness rekorlar kitabına girebilecek son Divan kurulu toplantısında yönetimin ibra edilmemesi ile bir kez daha şaşırdık.. Çünkü bu tür şeyleri Fenerbahçe de görmeye daha alışığız Fenerbahçe derken de herhalde 1 yıl kadar önce Mesut Özil Fenerbahçeye gelecek 1 yıl oynayıp kadro dışı kalacak dense herhangi bir taraftar gülmekten katılıp bayılabilirdi..Aynı şekilde Beşiktaş da futbol dünyasında hiçte tanınmayan bir Teknik Direktörle sözleşme imzaladı ve bence meçhul bir maceraya atıldı..
Açıkçası bu yazdıklarımı futbol gündemini takip eden tüm okurlar takip etmiştir..Benim bu duruma kendi bakış açımla yorumum aslında çok basitçe Futbolun fazlasıyla Magazinleşmesi şeklinde..
Çünkü yazdığım ve unuttuğum bu tür birçok gelişmenin aslında yeşil sahalara yansıması sadece Vasatlık.. Fenerbahçe'nin 2 maçta da Slavia Prag gibi düşük profilli bir takıma yenilerek konferans liginden elenmesi, hâlâ gelecek sezon ki Teknik Direktörünün belli olmaması, Milli takımın play off maçında son derece kötü bir oyunla Portekiz e kaybetmesi, yerel liglerin bir çok maçında sahadaki futbolun kalitesizliği çıkan çıkmayan kartlar ve tüm bunların sonucunda 20. sıraya gerileyen Ülke futbolu ayrıca Gelecekte takımlarımızın Avrupa kupalarına gitmek için oynayacağı sonsuz sayıda ön eleme maçları..
Aslında gülüyoruz Ağlanacak halimize tadında bir durum var ortada.. Çünkü bu kadar trajikomik gelişme herhalde sadece bizim ülkemizde oluyordur.. Galatasaraylı taraftarlar Kerem ile Fenerbahçeliler ise Arda Güler ile avuna dursun ülkede gittikçe küçülüp kaybolan pek yakında belki de hiç olmayan Futbol gerçeği gün gibi ortada..
Futbolun en kısa zamanda tekrar yeşil sahalara geri dönebilmesi ve keyif alabilmemiz dileklerimle..