Sokak hayvanları toplumun ruh halini koklayabilir…

Sokak hayvanları yasası tartışılmaya devam ederken, ( ki bana göre tartışmaya bile açık değil ) yine bir bölünme ve ayrışma benim içimi acıtan başka bir olay…

Kimi, “Oh iyi oldu, toplayın” diyor.

Kimi, “Bu köpekler insanları öldürüyor, bırakın öldürsünler” diyor.

Kimi, “Yapmayın günahtır, bu olay öldürerek çözülmez. Aklıselim yöntemler ve devlet, belediyeler, sivil topum örgütleri ve halk işbirliği ile bu canlar muhafaza edilebilir diyor.

Birincisi, “Oh iyi oldu” zihniyetinin ben ruhsal sağlığından şüpheliyim. İnsan aklını kaybeder akli dengesi bozuk denir ama ruhunu kaybedince o kişi hepten kaybolmuş, ayarları bozulmuş demektir. Bu en tehlikeli grup… Allah ıslah etsin diyorum…

İkinci grup ise, “Bu köpekler insanları, çocukları öldürdü. Bırakın öldürsünler” diyen grup. Hatta burada “Gazze’deki çocuğu görmezsiniz, açlıktan ölen insanları bilmezsiniz. Bir köpeğe gelince ortalığı ayağa kaldırırsınız” diyenler de var.

Bir kere onlara benim şahsi cevabım şu:

Giden her yavru, her evlat, her can kendini insan hisseden, insan olmak için gayret gösteren her canlının canını acıtır. Biz ne yaparsak yapalım, ne kadar üzülürsek üzülelim ateş düştüğü yeri yakıyor. Hiç kimse yavrusunu kaybetmiş bir anne – babanın yaşadığı acının zerresini bile yaşayamaz. Onların acısı ölene dek, gün be gün yüreklerini yakacak… Biz sadece üzüntümüzü dile getirebiliriz. Başka da bir şey yapamayız. Elimizden gelmez. Elde olduğu kadarı ile destek olmaya çalışmak dışında… Yüreği yanan her anne – babanın her evladın Allah yardımcısı olsun, sabırların en büyüğünü versin. Keşke onlar için elimden başka bir şey gelse…

Ama sosyal medyadan veryansın edip, acılı insanlar adına sağa sola laf sokup, “vay siz de şöylesiniz” deyip hadsizce laf saydıranlara da zerre kadar saygım kalmadı.

Çünkü ben artık gerçekten her olayda ayrıştırmak için bahane bulan zihniyetten çok sıkıldım.

Birlik, beraberlik, sevgi, tevekkülle ilgili bir dizi hadis, ayet ve tasavvufi içerik de sıralarım, ama bu benim işim değil. Ona hakim olmak için “OKU” mak lazım. Her birimiz…

Geçen Türklük ve köpek dostluğunu kaynakları ile size anlatmıştım. Bu yazıda hayvanlar, özellikle köpekle ve insan arasındaki ruhsa ve psikolojik bağı anlatmaya çalışacağım. Burada tabii ki, bundan sonra benim kendi yorumum değil, kanıtlanmış bilimsel verilerden örneklerle size bazı içerikler sunmaya çalışacağım.

Köpeklerin saldırganlığından şikayetçi olan biz insanoğlu, bakalım ruhsal olarak hangi alemdeyiz? Köpekler bize bu hareketleri ile neler anlatmaya çalışıyor?

Buyurun o ayrıntılar…

 

Köpekler sahibinin stresini koklayabilir

Köpekler sahibinin stresini koklayabilir. Köpeklerin inanılmaz derecede hassas bir koku alma duyuları vardır ve bu duyuları, insanların vücudunda meydana gelen kimyasal değişiklikleri algılamalarını sağlar. Stres altındayken vücut belirli hormonlar (örneğin kortizol) salgılar ve bu hormonlar ter ve nefes yoluyla yayılabilir. Köpekler bu kimyasal değişiklikleri koklayarak, sahibinin stresli veya kaygılı olduğunu anlayabilirler. Ayrıca, köpekler sahiplerinin beden dili, ses tonu ve davranışlarındaki değişiklikleri de fark edebilirler. Bu özellikleri, köpeklerin sahiplerine duygusal destek sağlamada ve terapi köpeği olarak kullanılmasında önemli bir rol oynar.

Bir sokak köpeği toplumun ruh halini koklayabilir

Sokak köpekleri de toplumun genel ruh halini koklama ve algılama yeteneğine sahip olabilir. Köpekler, insanlar arasında dolaşırken bireylerin kokularını ve davranışlarını algılayabilirler. Bir toplumda yaygın olan stres, kaygı veya rahatlama gibi duygular, köpeklerin bu duygusal durumu genel olarak hissetmesine yol açabilir. Özellikle, kalabalık ortamlarda veya belirli bölgelerde stresli olaylar meydana geldiğinde, sokak köpekleri insanların vücutlarından salgıladıkları kimyasalları ve stres belirtilerini fark edebilirler. Bunun yanı sıra, köpekler insan ses tonlarındaki değişiklikleri, beden dilini ve davranışları da gözlemleyerek, genel bir ruh hali hakkında ipuçları edinebilirler.

Sokak köpeklerinin insanlara zaman zaman saldırgan davranması insanın ruh hali ile ilgili bir durum olabilir

Sokak köpeklerinin insanlara saldırgan davranışlar sergilemesi, insanın ruh hali ve davranışlarıyla ilgili olabilir. Köpekler, çevrelerindeki insanların beden dili, ses tonu ve genel davranışlarından duygusal durumlarını algılayabilirler. Stresli, korkulu veya tehditkâr görünen bir insan, köpeklerde savunma veya saldırganlık tepkisini tetikleyebilir.

Ayrıca, sokak köpeklerinin geçmiş deneyimleri de bu davranışları etkileyebilir. Kötü muamele görmüş veya travmatik deneyimler yaşamış bir köpek, insanlara karşı daha temkinli veya saldırgan olabilir. İnsanların köpeklere yaklaşma şekilleri, hızlı hareketler veya yüksek sesler gibi faktörler de köpeklerin savunma mekanizmalarını tetikleyebilir.

Bu durumları göz önünde bulundurarak, sokak köpeklerine yaklaşırken sakin ve nazik davranmak, onların da daha sakin ve dostça tepki vermesini sağlayabilir.

(Her ne kadar kendi yorumumu katmayacağım desem de, buraya bir ekleme yapmadan edemedim. Zira bilim insanları da belli ki bu tespitleri yaparken sokak hayvanlarının ne denli işkenceye maruz bırakılacağını düşünememiş. Tecavüze uğrayan, araç arkalarında sürüklenen, döve döve ölüme terk edilen, açlığa mahküm eline, yakılarak işkence edilen, diri diri patileri kesilen sokak köpeklerini hatırlayalım… ve daha sayamadığım pek çoğunu… )

Şimdi gelelim bir başka bilimsel veriye… Sokak köpekleri toplatılır veya yok edilirse bizi ne gibi tehlikeler bekliyor sorusunun cevabına…

Sokak köpeklerinin toplatılması veya yok edilmesi, ekosistem ve toplum açısından çeşitli tehlikeler doğurabilir. İşte olası bazı sonuçlar:

 

  1. Ekosistem Dengesizliği: Sokak köpekleri, yerel ekosistemlerde belirli roller oynarlar. Fareler ve diğer küçük zararlılar gibi bazı hayvan popülasyonlarını kontrol altında tutabilirler. Köpeklerin yokluğu, bu zararlıların sayısında artışa yol açabilir.

 

  1. Hastalıkların Yayılması: Sokak köpekleri, belirli hastalıkların yayılmasını engelleyebilir. Fareler ve diğer kemirgenler gibi hastalık taşıyan hayvanların sayısındaki artış, insan sağlığını tehdit edebilir.

 

  1. Sosyokültürel Etkiler: Sokak köpekleri birçok toplumda önemli bir yer tutar ve insanlar onlarla duygusal bağlar kurarlar. Bu köpeklerin yok edilmesi, toplumda üzüntü ve öfkeye yol açabilir. Ayrıca, hayvan hakları ihlalleri ile ilgili etik sorunlar gündeme gelebilir.

 

  1. Biyolojik Tehlikeler: Sokak köpeklerinin hızla ve geniş ölçekte yok edilmesi, biyolojik çeşitliliğe zarar verebilir. Bu tür eylemler, belirli alanlarda biyolojik dengenin bozulmasına neden olabilir.

 

  1. Toplumsal Sorunlar: Sokak köpeklerinin aniden ortadan kaldırılması, özellikle düşük gelirli ve hassas grupların yaşadığı bölgelerde, bu toplulukların üzerindeki baskıyı artırabilir. Sokak hayvanları bazı insanlar için önemli birer arkadaş ve güven kaynağıdır.

 

  1. Alternatif Popülasyon Artışı: Sokak köpeklerinin yokluğunda, boşalan ekolojik nişi diğer türler doldurabilir. Bu, potansiyel olarak daha zararlı veya agresif türlerin artmasına neden olabilir.

Sokak köpekleriyle ilgili sorunların çözülmesi, genellikle daha insancıl ve sürdürülebilir yöntemler gerektirir. Kısırlaştırma ve aşılama programları, bilinçlendirme kampanyaları ve uygun barınak sağlama gibi stratejiler, sokak köpeklerinin sayısını kontrol altına almanın ve toplumla uyumlu yaşamalarını sağlamanın daha etkili yollarıdır.

( Bu bölümü gerekirse, geri dönüp bir kez daha okuyalım! Asıl tehdit kim? Aklıselim ve vicdan muhakemesi ile buna cevap arayalım. )

Son olarak sokak hayvanlarının insanlar üzerindeki olumlu etkilerini yine bilimsel verilerle sunmak istiyorum.

Sokak hayvanlarının, özellikle köpeklerin ve kedilerin, insanlar üzerinde birçok olumlu etkisi vardır. Bu etkiler hem fiziksel sağlık hem de mental sağlık açısından değerlendirilebilir:

 

Fiziksel Sağlık Üzerindeki Etkiler

  • Fiziksel Aktivite: Sokak köpekleri ve kedileri beslemek veya onlarla ilgilenmek, insanları dışarıya çıkmaya ve yürümeye teşvik eder. Bu da fiziksel aktiviteyi artırır.
  • Bağışıklık Sistemi: Araştırmalar, hayvanlarla etkileşimde bulunmanın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve alerjilere karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermektedir.
  • Kalp Sağlığı: Hayvanlarla vakit geçirmek, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini düşürebilir, böylece kalp sağlığını destekler.

 Mental Sağlık Üzerindeki Etkiler

 

  • Stres Azaltma: Hayvanlarla etkileşim, kortizol (stres hormonu) seviyelerini düşürür ve oksitosin (mutluluk hormonu) seviyelerini artırır. Bu da stresin azalmasına ve genel ruh halinin iyileşmesine yardımcı olur.
  • Anksiyete ve Depresyon: Sokak hayvanlarıyla vakit geçirmek, anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltabilir. Hayvanlar, insanların yalnızlık duygusunu hafifletir ve onlara bir amaç verir.
  • Sosyal Etkileşim: Sokak hayvanları, insanlar arasında sosyal etkileşimi teşvik eder. Hayvanları besleyen veya onlarla ilgilenen insanlar, benzer ilgi alanlarına sahip diğer insanlarla daha kolay iletişim kurabilirler.
  • Duygusal Destek**: Hayvanlar, koşulsuz sevgi ve bağlılık sunarak duygusal destek sağlarlar. Bu, özellikle stresli veya zor dönemlerde insanların kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir.

 

Genel İyi Hali Destekleme

  • Empati ve Sorumluluk: Sokak hayvanlarıyla ilgilenmek, empati ve sorumluluk duygularını geliştirir. İnsanlar, hayvanların ihtiyaçlarını karşılayarak daha duyarlı ve sorumlu bireyler haline gelirler.
  • Rutin ve Yapı: Hayvanlarla ilgilenmek, insanların günlük rutinlerini oluşturmalarına yardımcı olur. Bu, özellikle mental sağlık sorunları yaşayan bireyler için faydalı olabilir.

Sokak hayvanları, insanların hayatlarında önemli bir yere sahiptir ve onların fiziksel ve mental sağlığına birçok yönden katkıda bulunur. Bu nedenle, sokak hayvanlarına karşı duyarlı ve saygılı davranmak, hem onların hem de insanların iyiliği için önemlidir.

Ve sevgili okuyucularım, beni bu yazımda eleştirecek olanlar da dahil…

Üzgünüm…

Bu dünyadan hiçbirimizin sağ çıkma şansı yok, ama göçüp gidince son pişmanlık fayda etmeyecek.

Biz bu ruhsal çöküntüden, kinden, nefretten, hasetten, ötekileştirmeden, gaddarlıktan vazgeçmediğimiz müddetçe daha iyi şeyler yaşamayacağız.

Sokak köpeklerini toplamak bize esenlik getirmeyecek, tam tersi vicdanlarımızın bok çukurunda hepten pisliğe batacak ruhlarımız. O zaman bizim enerjimizi dengeleyecek

dostlarımız değil, çakallar inmiş olacak aramıza…

 

Varın siz düşünün! Kainata mal olmuş bir peygamber, neden sokaktaki bir can yolun üstünde yavrularını emziriyor diye bir ordunun yolunu değiştirsin!

 

Sadece merhamet duygusu mu?

Sadece hayvan sevgisi mi?

Allah neden onlara sessiz kullarım diyor?

Konuşma akıldan susma kalpten olduğu için olabilir mi?

Vicdan! Vicdan hayat kurtarır!

Kendi vicdanımız aslında kendi hayatlarımızın kurtarıcısı…

 

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

 

Hepinizi çok seviyorum…

 

 

 

Hakkında Yazısı

Leave a Comment