Etrafınızı Saranlar Kimler? Sahte insanları nasıl tanırız?
Merhaba herkese,
Sizin de belki binlerce defa aklınızdan geçen konuyu bugün irdelemek istedim.
Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde gerçeklik ile sahtelik kavramlarını sorgular dururuz. Eskiden her şeyin orijinal olduğu dönemlerde, insanlar da orjinaldi bence. Sonra yavaş yavaş insanın tabiatı bozması ile kendi de bozulmaya başladı. Hem de ne bozulma…
Karıştı… Armut görünümünde elma, elma görünümünde armut…
Peki gerçek insanları tanıyabileceğimiz bize salık veren özellikler var mı?
Elbette var!
Gerçek insanlar genellikle samimi ve tutarlıdırlar; duygularını ve düşüncelerini dürüstçe ifade ederler, söyledikleriyle yaptıkları uyumludur. Dinlemeyi bilirler, empati kurma yetenekleri gelişmiştir ve başkalarının ihtiyaçlarına duyarlıdırlar. Ayrıca, gerçek insanlar özgünlüklerini korur; kendilerini olduğu gibi kabul eder ve başkalarını da öyle kabul ederler.
Sahte insanların karakteri ile ilgili bize salık verecek davranışlar ve tutumlar da var tabii…
Sahte insanlar genellikle kendilerini olduğundan farklı göstermeye çalışırlar; yüzeyde nazik ya da ilgili görünseler de, çıkarları doğrultusunda hareket ederler. Bu yüzden çok nazik, her ortamda fazlası ile güler yüzlü, sürekli sen mükemmelmişsin gibi hareket eden insanlara karşı ben bizzat tedbirimi alırım. Dikkat edin bu insanlara! Çoğu zaman manipülatif davranışlar sergileyebilirler ve samimiyetsizlikleri küçük detaylarda ortaya çıkar. Tutarsızlık, aşırı uyum sağlama çabası veya sürekli ilgi arayışı gibi davranışlar da sahte insanları ele verebilir.
Psikolojide de gerçek ve sahte insan yaklaşımına getirilen açıklamalar var. Bunlar da bize bu iki insan tipi ile ilgili önemli tüyolar veriyor.
Gerçek insanları ele alırken, dürüstlük ve bütünlük (integrity) önemli kavramlardır. Psikolojik olarak, bu tür insanlar genellikle yüksek özsaygıya ve kendini kabul etme düzeyine sahiptir. Başkalarının düşüncelerine ihtiyaç duymadan kendi değerleri doğrultusunda hareket ederler. Örneğin, bir arkadaş zor bir durumda kaldığında yanında olurlar ve karşılığında hiçbir şey beklemezler. Ayrıca, duygusal zekâları yüksektir, yani hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını anlayıp yönetebilirler.
Sahte insanlara gelince, psikolojide bunlar genellikle “narsistik” ya da “manipülatif” kişilik özellikleri sergileyen bireyler olarak tanımlanabilir. Narsistler, ilgi odağı olma arzusuyla hareket eder ve genellikle başkalarını kullanma eğilimindedirler. Manipülatif bireyler ise başkalarının duygularını ve davranışlarını kendi çıkarları için yönlendirmeye çalışır. Örneğin, sık sık başkalarını eleştirerek veya küçümseyerek kendi üstünlüklerini hissettirmeye çalışabilirler. Empati yapmaktan ziyade, kendilerini ön plana çıkarmakla meşgul olurlar.
İNSANLARI KENDİNİZ TEST EDİN!
Bu farkları daha iyi anlayabilmek için, küçük testler veya sınamalar da yapabilirsiniz.
Birine samimi bir şekilde açıldığınızda nasıl tepki veriyorlar? Sizi dinliyor ve empati kuruyorlar mı, yoksa konuyu kendilerine mi çeviriyorlar? Duygusal boşluğunuzdan faydalanıp, size sözde yardımcı olmak kılıfı altında size kendinizi kötü hissettirecek cümleler mi kuruyorlar? Yalnız bu cümlelerin içinde kötü söz barınmıyor. Dikkat edin! Size kendinizi kötü hissettirecek sözcükleri ve cümleleri özenle seçer böyle insanlar. konuşmanın sonuna geldiğinizde size iltifat mı etti hakaret mi etti diye bir ay düşünürsünüz.
Bir başka dost tuzağı da, “dost acı söyler” kılıfıdır. Kimse kusura bakmasın. Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Dost maskesi takmış sadistlerin, kendi çomaklaşmış ve pas tutmuş zayıflıklarını törpüleme ve parlatma yeri değil acı çeken bir insanın duygusal boşluğu. En çok da burada görürsünüz gerçek ve sahteyi. Ve genelde buradaki sahtelikler sizi daha çok acıtır zira en yakınızdandır gelir darbe…
Canım üstadım Şems-i Tebrizi gerçek dostluk ve belki de gerçekten ‘insanı seven insan kavramını’ şöyle tanımlıyor.
“Acıyı söyleyene dost denmez ki! Seni sevmeyen acı söyler. Dostun sana söyleyeceği şey acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı söyler.”
Lütfen bunu unutmayın ve insanları ona göre hayatınıza konumlandırın!
Size bir de sahte insanları 10 soruda tanıma anketi hazırladım.
Sahtelikleri deşifre etmenize yardımcı olabilir…
İşte o sorular:
- Birisiyle konuşurken, onların sizi gerçekten dinlediğini hissediyor musunuz, yoksa genellikle kendi hikayelerine mi odaklanıyorlar?
- Başarılarınızı veya mutluluklarınızı paylaştığınızda, karşınızdaki kişi sizi içtenlikle tebrik ediyor mu yoksa küçümseyici veya ilgisiz mi davranıyor?
- Birisi size söz verdiğinde, genellikle bu sözlerini tutar mı yoksa sık sık bahaneler mi üretir?
- Kişi, sizinle vakit geçirirken sık sık başkaları hakkında olumsuz konuşuyor veya dedikodu yapıyor mu?
- Size ihtiyacınız olduğunda destek oluyorlar mı, yoksa sadece kendi çıkarlarına uygun olduğunda mı sizinle ilgileniyorlar?
- Birisi, hatalarını kabul edebiliyor mu, yoksa hatalarını başkalarına yansıtma veya inkâr etme eğiliminde mi?
- Kendinizi kötü hissettiğinizde ya da zor zamanlar geçirdiğinizde, karşınızdaki kişi size karşı duyarlı ve empatik mi, yoksa eleştirici ve suçlayıcı mı?
- Onlarla bir sorun yaşadığınızda, açık iletişim kurmaya çalışıyorlar mı yoksa konudan kaçınarak yüzeysel mi kalıyorlar?
- Onların yanında kendinizi olduğunuz gibi rahat hissedebiliyor musunuz, yoksa sürekli olarak kendinizi savunmak veya farklı görünmek zorunda mı kalıyorsunuz?
- Kişi, her durumda kendi çıkarlarını mı gözetiyor, yoksa zaman zaman başkalarının iyiliğini de önemsiyor mu?
Umarım faydalı olur!
Sevgilerimle…