Human Design (İnsan Tasarımı) ile Öze Dönüş
Hayat yolculuğumuzda belki de en zor, en basit ama en derin soru şudur:
“Ben kimim?”
Doğduğumuz anda saf ve özgün olan özümüzle dünyaya geliriz. Ancak büyüdükçe, toplumun kalıpları, ailenin beklentileri, eğitim ve iş hayatının rolleri arasında kendi sesimizi duymayı unuturuz. Bir noktada kendimizi anlatırken; unvanlarımızı, ilişkilerimizi ya da başarılarımızı anlatırız… Oysa kişisel gelişim yolculuğunda en önemli keşif, kendi özümüzü hatırlamaktır.
Peki insan kendini bilmeyi ne zaman unuttu?
Aslında her “başkası için doğru olanı yapmaya” başladığında. Kendi ihtiyaçlarını bastırıp, başkalarının kalıplarına uyum sağlamaya çalıştığında. Ama hatırlamak mümkündür. İçimizdeki farkındalık, genellikle bir kriz, kayıp veya derin sorgulama ile kendini gösterir. İşte o an, dönüşüm başlar.
Human Design Nedir?
Human Design (İnsan Tasarımı), doğum anındaki gökyüzü verilerini modern bilimlerle (astroloji, kuantum fiziği, genetik ve biyokimya) ve kadim bilgelik sistemleriyle (I Ching, Çakra sistemi, Kabala) harmanlayan güçlü bir farkındalık aracıdır.
Kısaca, Human Design sana bir yaşam haritası sunar. Bu harita, doğuştan gelen enerjini, karar alma biçimini, potansiyelini ve en önemlisi özgün yolunu ortaya çıkarır.
Human Design’ın Faydaları
– Kendini tanıma ve farkındalık: Neden bazı şeyleri başkaları gibi yapamadığını veya neden belli ortamlarda parladığını anlarsın.
– Doğru karar verme: Sana özel strateji ve otorite sayesinde, kararlarını zihnin karmaşasından değil, özünle alırsın.
– Enerji yönetimi: Hangi alanlarda doğal gücün olduğunu, nerelerde koşullanmalara açık olduğunu görerek yaşam enerjini bilinçli kullanırsın.
– İlişkilerde uyum: Kendini ve karşındakini tanıyarak çatışmalar yerine anlayışı güçlendirirsin.
– Kişisel gelişim ve özgürlük: Başkası olmaya çalışmayı bırakıp, sadece “kendin” olmanın huzurunu yaşarsın.
Kendin Olma Yolculuğuna Başlamak
2019 yılından bu yana Human Design analizleri yapıyorum, zihninden özgürleşip kendin olman ve gerçekten var olduğun kişiyi deneyimlemen için Tibet’e gitmene gerek yok bunun için hatırlamaya niyet etmen ve kendin olmayı seçmen yeterli.
Şimdi tek yapman gereken, kalabalığın sesini kısmak ve içindeki sesi yeniden duymak. Human Design, bu yolculukta bir pusula gibidir; seni senin yoluna döndürür.
Hatırlamayı seç, özgürlüğün en saf hali; başkası gibi yaşamaya çalışmayı bıraktığın andadır. Ve o an başladığında, zaten yolun çoktan açılmıştır.

