ŞAHMARAN’IN AYNASINDA İNSAN KALBİ

ŞAHMARAN’IN AYNASINDA
İNSAN KALBİ

Şahmaran, yılanla insanın birleştiği yerde doğanın bilgisiyle insanın zaafını yüzleştirir; bu yüzden masal, bir aşk ve ihanet hikâyesi kadar,
bir şifa ve sınav hikâyesidir.

KARANLIĞIN GÖZBEBEĞİNDE
PARLAYAN IŞIK

Yeraltına açılmış bir kovukta, insanın gözleri
karanlığa alışırken Şahmaran’ın pırıltısı belirir.
Gövdesi yılanın bilgisi, yüzü insanın
merhametidir.
Ona bakan, iki dilden aynı sözü duyar: “Sır, yalnız ağızla değil, bedenle taşınır.”
Şahmaran hikâyesi bir masal değildir yalnızca.
İnsanın kendi karanlığıyla tanıştığı, içindeki bilge yılanla yüzleştiği en eski aynalardan biridir.
Bin yıldır Mardin’in bakırına, Tarsus’un taşına,Anadolu’nun hafızasına işlenmiş bir öğretidir.
Bugün bile sorular aynıdır:
İnsan bilgiyi taşımaya hazır mıdır?
Sırrı saklayabilir mi?
Gücü ihanet etmeden kullanabilir mi?
Şahmaran bu soruların sınavıdır.
ŞAH + MARAN: İSMİN GİZLİ
BİLGİSİ

Şahmaran” kelimesi iki katmanlıdır:
• Şah → Farsça “kral, efendi, hüküm süren”.
• Maran → “Yılanlar”.
Yani anlamı:
“Yılanların Şahı / Yılanların Hakimi”.
Fakat kelime sadece bir unvan değildir.
Eski İran- Anadolu kültürlerinde “yılan”,bilginin ve yeraltı sırlarının sembolüydü.
Bu nedenle “Şah–Maran”, aslında bilginin hükümranı demektir.
Aynı kökler Zerdüştlük’teki “Mar” ve
Mezopotamya’daki “Muš” ile akrabadır.Sümer tabletlerinde Ninhursag’ın yanında beliren yılan figürleri bu geleneğin binlerce yıl öncesinden geldiğini gösterir.

KÖKENLER: İRAN’DAN KÜRT–
ANADOLU HATTINA UZANAN
BİLGİ ZİNCİRİ
Şahmaran’ın bilinen en eski formu İran mitolojisi ve Zagros Dağları kültlerinde görülür.
Yılan insan karışımı varlık, “kadim bilgi bekçisi” olarak aktarılır.
Daha sonra kült Kürt sözlü edebiyatında gelişir.Dersim, Hakkâri, Van, Botan bölgesinde
Şahmaran’a “Şamaran”, “Şameran”, bazı köylerde “Şamereş” denir.
Anadolu’ya geçince hikâye iki merkezde derinleşir:
Tarsus Şahmaran Hamamı’nın bulunduğu yer, halk anlatısına göre “Camsap’ın Şahmaran’ı ilk
gördüğü yeraltı oyuğudur.”

Mardin – Midyat

Evlerin duvarlarındaki bakır işlemeler, “şifayı eve çeker” diye asılır.Her evde aynı dua yankılanır:
“Şahmaran görsün, yılan dokunmasın.”

YERALTI KRALLIĞI:
AKIL VE UZUN ÖMÜR EFSANESİ

Hikâyenin en eski varyantlarında Şahmaran,“yılanların kraliçesi” değil, yılanların bilgeliğini yöneten bir bilge olarak geçer.
Bu bilgeliğin üç boyutu vardır:
1. Şifa Bilgisi
Bitkilerin hangi karışımda neyi iyileştirdiğini bilir.
Bu bilgi çok eskidir; “yılanın otlarla
konuştuğuna” inanılırdı.
2. Sır Bilgisi
Yeraltı âleminin kapıları, insanlar tarafından görülmeyen bir geometriye göre açılır.
Bu bilgiyi ancak “kalbi temiz olan” taşıyabilir.
3. Ömrü Uzatma Bilgisi

Bazı varyantlarda Şahmaran, “ölümsüzlüğün yarım bilgisine” sahiptir.Ölümsüz değildir ama “uzun ömrün yolunu” bilir.
İnsanla en kritik farkı şudur:
İnsan unutkandır. Yılan unutmaz.

SIR, İHANET VE ŞİFA:
MASALIN KALBİNDEKİ SINAV

Masalın merkezinde üç figür vardır:
Şahmaran , Camsap ,Vezir
Her biri insandaki üç sesi temsil eder:
• Bilge yan • Masum yan
• Hırslı yan
Camsap, açgözlü arkadaşlarının yüzünden kuyuda kalır ve Şahmaran tarafından kurtarılır.
Şahmaran ona bir şart koşar:
“Beni kimseye söylemeyeceksin.
Sır bedenin gibi sana emanet.”
Yıllar sonra Tarsus’un sultanı hastalanınca,Vezir herkesi hamama sokup “kimde yılan
pulu çıkarsa o Şahmaran’ın izini taşır” der.
Amaç bellidir: Şahmaran’ın bilgisiyle kendi ömrünü uzatmak.
Camsap hamama girdiğinde derisindeki çizgiler ortaya çıkar.
İhanet eder. Ama bu ihanet, insanın zaafını gösteren bir aynadır.
Şifanın Çorbası
Masalın en kritik öğesi üç kaptır:
• Birinci tas → ölüm
• İkinci tas → şifa
• Üçüncü tas → gerçeği ortaya çıkarma
Vezir birinci tası içer ve ölür.
Sultan ikinci tası içer ve iyileşir.
Camsap üçüncü tası içer ve bilgeleşir.
Bazı varyantlarda Camsap sonraki Şahmaran olur.
Bu motif, insanın içindeki üç hâli anlatır: Ölüm → Hırs
Şifa → Saf niyet
Bilgelik → Vicdan

DİŞİL VE ERİL ŞAHMARAN:
CİNSİYETİN DEĞİŞEN KÖKLERİ

Halkın bildiği versiyon kadındır; ancak eski varyantlarda Şahmaran erkektir.Daha eski İran versiyonlarında “Şahmarân” dişi–erkek ikizdir.Bu çok önemli bir bilgidir çünkü masal aslında:
“Dişil bilgelik ile eril aklın birleşmesini”anlatır.
Yılan gövde → dişil sezgi
İnsan yüzü → eril bilinç Bu iki yön birleşmeden bilgi tam olmaz.

ŞAHMARAN’IN BUGÜNE
MESAJI: SIR ETİĞİ VE BİLGİNİN
BEDENİ

Şahmaran’ın en az konuşulan ama en güçlü öğretisi şudur:
“Bilgi hızla değil, vicdanla birleştiğinde şifaya
dönüşür.”
Bu masal “sır saklama etiğini” anlatır.Gerçek sır, ağızla saklanan değil, bedende taşınan sırdır.
Camsap bedeniyle ihanet eder. Şahmaran bedeniyle affeder.
Vezir bedeniyle yok olur.
Sultan bedeniyle iyileşir.
Bu masal, “bilginin bedensel sorumluluğu”nu öğreten çok eski bir ruhi derstir.

ANTİK YILAN SEMBOLİZMİ:
ŞİFA KÜLTÜNÜN GERÇEK
KÖKENİ

Yılan sembolü tek bir kültüre ait değildir.
Şahmaran’ın derinliği, bu büyük sembol
zincirinin Anadolu’da birleşmesinden gelir:
• Sümer: Ningizzida → “Yılan kapıları
bekçisi”. • Mısır: Uraeus → Firavun tacındaki
koruyucu yılan.
• Yunan: Asklépios → Şifa tanrısının yılanlı
asasının kökeni.
• Hitit: Illuyanka → Doğa enerjisinin
döngüsel formu.
Bu zincirin Anadolu’da birleştiği en olgun
figür: Şahmaran’dır.
Yılan ölümü değil, yenilenmeyi temsil eder.
Her deri değişimi, insanın “eski benliğinden
sıyrılmasını” simgeler.
Şahmaran’ın ölümü bile “bilginin bedelini”
anlatır, yok oluşu değil.

İNSANIN KENDİ
ŞAHMARANIYLA YÜZLEŞMESİ

Her insanın içinde bir Şahmaran vardır:
• Gizli bilgelik
• İç sezgi
• Merhamet
• Kök güç
• Sessiz bilgi
Ama içimizde bir Camsap da vardır.
Korkan, ihanet eden, güçten etkilenen yanımız.
Bir de vezir vardır:
Hırslı, aceleci, sahip olmak isteyen yanımız.
Masal bize şunu söyler:
“Şahmaran ölmez; insan içindeki Camsap’ı dönüştürdüğünde yeniden doğar.”

ŞAHMARAN’IN AYNASINDA
İNSAN KALBİ

Bugün Mardin’in bakır işlemelerinde,
Midyat’ın kapılarında,
Tarsus’un duvarlarında Şahmaran hâlâ bakar.
Sana bakar.
Kalbine bakar.
Ve her insana aynı soruyu sorar:
“Bilgiyi taşıyabilecek misin?
Kendine ihanet etmeyecek misin?
Gücü kalbinde tutabilecek misin?”
Şahmaran, bir masalın kahramanı değildir.
O, insanın kalbine tutulmuş bir aynadır. O aynaya bakan, kendi gerçeğini görür.Ve belki de en büyük sır şudur:“İnsan Şahmaran’ın sırrını saklamaz;Şahmaran insanın sırrını saklar.”
Sevda Doğangüzel
Instagram:@sdg.healing

KAYNAKÇA

S. Ergun, Anadolu Masallarında Şahmaran Motifi
– A. Yaşar, Mardin Kültür Belleğinde Şahmaran
– W. Henkelman, Elam and Zagros Mythology
– A. K. Coşkun, Tarsus’ta Şahmaran Geleneği
– E. Akurgal, Anadolu Uygarlıkları
– J. Black – A. Green, Gods, Demons and Symbols of
Mesopotamia
– P. Christensen, Iranian Mythological Motifs
– L. Lewis, Kurdish Folk Narratives: Roots and Structures

 

Sevda Doğangüzel Hayatın İçinden Bir Dönüşüm Hikâyesi 17 Aralık bir kış sabahı Ankara’da doğdum. Çocukluğumun neşesini Ayrancı Lisesi’nin koridorlarında bırakarak, henüz 15 yaşımdayken Almanya’ya uzanan yeni bir yolculuğa çıktım. Eğitimime orada devam ettim ve diş hekimliği asistanlığı alanında meslek okulunu başarıyla tamamladım. Yıllar boyunca profesyonel diş sağlığı alanında uzmanlaşarak, ağız hijyeni uygulamaları, diş eti tedavileri, operasyon destek uzmanlığı ve diş hekimliği yönetimi gibi branşlarda eğitimler aldım. Mesleki yolculuğumun yanı sıra, 25 yıl boyunca eşimle birlikte restoran işletmeciliği yaptım. Ardından Münih Havalimanı’nda, dünyanın önde gelen lüks markalarında moda danışmanı olarak çalıştım. Bugün ise bir diş kliniğinde yönetici olarak görev yapıyor, aynı zamanda danışmanlarımla birlikte bireysel farkındalık ve ruhsal gelişim alanlarında çalışmalar yürütüyorum. Tüm bu yoğun yaşamın içinde üç harika çocuğumu büyüttüm her biri kendi yolunda ışıldayan bireyler: Kızım Ceyda, çocuk pedagogu, Kızım Bengü, spor ve beslenme danışmanı, Oğlum *bilgi teknolojileri uzmanı ve yazılım geliştirici. Fakat bir gün hayat beni durdurdu. 2016’da geçirdiğim trafik kazası, bana içsel bir kapı araladı. Uzun bir sessizlik döneminde, yıllardır bastırdığım “ben” yeniden konuşmaya başladı. İşte o dönemde astrolojiyle tanıştım. Kendi doğum haritamı Astrolog Elgin Kaplan’dan öğrendiğimde, sadece gökyüzünü değil, kendimi de keşfettim. Bu merak zamanla tutkuya dönüştü. 2020’de Vedat Delek hocamla temel ve ileri seviye astroloji eğitimlerine başladım. 2021–2023 yılları arasında Oğuzhan Ceyhan hocamdan ileri seviye, ezoterik, karma, kehanet, okült astroloji ve sarkaç eğitimleri aldım. 2022’de Astrolog Duygu Demir, Nazlı Aypak ve Müzeyyen Göncü hocalarımdan astroloji okuma teknikleri eğitimi; 2023’te Astrolog Gülgün Çetinerler hocamdan asteroidler eğitimini tamamladım. Astrolojiyle birlikte spiritüel yolculuğum da derinleşti. Nefes ve spiritüel koçluk (Emel Çekici), Minel Ertaş hocamdan Theta Healing, Kozmik Enerji Koçluğu, Biyoenerji Master, Kundalini & Usui Reiki, Mega Çakra Healing, Gülten Ulaş hocamdan Numeroloji, Eğiticinin Eğitimi, Duru Görü ve Rahim Bilgeliği eğitimleriyle enerjinin dilini anlamayı öğrendim. Bugün yazdığım her satırda, yaşadıklarımın süzülmüş hâlini bulacaksınız: Hem akılla hem sezgiyle, hem bilimin hem kalbin diliyle konuşan bir bakış açısı… Benim için astroloji, yalnızca gezegenlerin değil, insanın kendi potansiyelinin haritasıdır. “Gökyüzü kaderi yazmaz, sadece yönünü gösterir. Geri kalanı kalbin cesaretidir.” Manşet dergisindeki köşemde, gökyüzüyle yeryüzü arasındaki o görünmez bağı birlikte keşfedeceğiz. Bazen bir farkındalık, bazen bir tebessüm bırakmak dileğiyle… Satırlarımda yollarımızın kesişmesi dileğiyle Sevda Doğangüzel

Leave a Comment