MAKİNELER SİZE SADECE VERİ VERİR, AMA HEKİM ŞEFKATİ VEREMEZ

Güzel bir Pazar gününden merhabalar,

Sevgili dostlar öncelikle iyi dilekleriniz için size en derin teşekkürlerimi sunmak istiyorum…

Geçtiğimiz hafta kızım ameliyata girmişti, ben de geçen haftaki yazımın içinde kızımın ameliyatının olduğu anlarda kendi hastamın ameliyatını yaptığımdan, onun yanında olamadığım için hissettiklerimi yazmıştım. Onlarca geçmiş olsun mesajı ve dua aldım. Çok duygulandım ve bir o kadar da mutlu oldum. Bu yüzden hepinize ayrı ayrı teşekkür etmek istedim. Kızım da çok iyi, ameliyatı da gayet başarılı geçti. İyi ki varsınız…

Bu hafta size hekim ve hasta arasındaki iletişim öneminden bahsedeceğim.

Hekimlik temas etmektir, hasta ile konuşmaktır, ona şefkat göstermektedir.

Makine ile ne yaparsanız yapın bunu sağlayamazsınız.

Makineleşme ve teknolojinin ilerlemesi pek çok veriyi ayrıntılı almamız açısından tıpta önemli bir konuma ulaştı ancak makineler size sadece veri verir, ama hekim şefkati veremez.

Hasta ve hekim arasındaki bağ sadece reçete yazma ve tedavi protokolü uygulamaktan ibaret değildir.

Bazen hasta hekime o kadar güvenir ki, sırf o güven nedeni ile iyileşeceğine inandığı için o hasta tedaviye daha güzel yanıt verir.

Dolayısı ile hekimlik mesleği uzmanlık, bilgi ve tecrübenin yanısıra duygularla yapılan, özveri, empati, sevgi ve şefkat duygularını içeren bir meslektir.

Online tedaviler yapılıyor artık.

Buna karşı değilim tabi ki, çağın artık gerekleri haline geldi online hekimlik danışmanlıkları, ama şu bir gerçek ki asla yüz yüze yapılan muayenenin yerini tutmaz.

Hekim hastayı muayene ederken, hikayesini dinlerken onun gözünün içine baktığında duygu ve ruh dünyasını da görüyor. İnsan sadece bir bedenden ve organlardan ibaret değil ki, duygusal ve ruhsal dünyası ile yaşam şeklinin sağlığı ya da hastalıkları üzerinde etkileri çok büyük. Dolayısı ile tüm bunların bir bütün olarak değerlendirilmesi, hasta ve hekim arasında güvenin sağlanması tedavilerin önemli yapıtaşlarını oluşturuyor.

Hazır yeri gelmişken buradan şu uyarıyı da yapmakta fayda var diye düşünüyorum.

Google’de milyonlarca bilgi depolanıyor ve bunların içerisinde sağlığa yönelik bilgiler de var.

İnsanlar günümüzde başı ağrısa, nedenlerini Google’ye soruyor.

Hekime gitmeden önce şikayetlerinin nedenini internetten araştırıyorlar.

Burada da şöyle bir sıkıntı meydana geliyor.

Bu okuduğunuz bilgileri tam olarak yorumlayabilmeniz için hekimliği iyi bilmeniz lazım.

Biz bile kendi branşımız dışındaki branşlarla ilgili okuduğumuzda yorumlamakta zorlanabiliyoruz ve hekim olmamıza rağmen uzman arkadaşlarımıza sorabiliyoruz.

Dolayısı ile internette okuduğunuz bilgiler ve sağdan soldan duyduklarınızla kendinize teşhisler koymanız son derece yanlış, hatta tehlikeli olabilir.

Kişi kendinde hissettiği belirtileri herhangi bir kanserle bağdaştırabilir.

Bu da kişiyi ruhsal olarak çöküntüye uğratacağından, bu sefer ciddi anlamda başka hastalıklara kapı aralayabilir.

Bundan dolayı şikayet durumunda mutlaka uygun branştaki hekime gidip tanı koydurmak yapılması gereken ilk adımdır. Tanıdan sonra verilen tedavilere yönelik araştırmalar tabi ki yapılabilir, ama öncesinde değil…

Dolayısı ile okuduğunu anlamak, anladığını sindirmek ve bundan sonuca varmak uzmanların işi…

Detaylı bilgi olmadan sadece okuyarak sonuca varmak ve bundan bir fikir üretmek son derece tehlikeli ve zararlı.

Sağlıkla kalın…