Dinçer Karacalar'la Haftaya Dair...

İstanbul Florence Nightingale Hastanesi, Kardiyoloji Bölümünden Prof. Dr. Selen Yurdakul

“Covid 19 geçiren hastalarda iyileştikten sonra kan sulandırıcı ilaç kullanmak gerekli midir? “ sorusuna açıklık getiriyor;

Covid-19 enfeksiyonu esas olarak akciğerleri etkiliyor olsa da, en kritik ve ölümcül zarar yaygın pıhtı oluşumudur.

Covid-19 enfeksiyonu nedeni ile meydana gelen pıhtı, toplar damar ve atar damarlarda, akciğer başta olmak üzere tüm organlarda olabilmekte ve ölümcül seyretmektedir. Bu nedenle Covid-19 enfeksiyonu sırasında, hastanede yatmakta olan veya evde tedavi olan hastaların tamamının kan sulandırıcı ilaç (iğne şeklinde) kullanmaları gereklidir.

 

Son zamanlarda önemli bir tartışma konusu hastaların iyileştikten ve hastaneden taburcu olduktan sonra da kan sulandırıcı ilaçları kullanmalarının ne kadar gerekli olduğu ve eğer kullanacaklar ise hangi dozda ve ne kadar süre ile kullanacaklarıdır. Yakın zamana kadar bu soruların cevabı hekimlerin kişisel tecrübe ve görüşlerine kalmakta idi, ancak yeni yapılmış önemli bir çalışmanın sonucuna göre daha net sonuçlar elde edilmiştir (MICHELLE çalışması).

En yeni bilgilere göre, Covid-19 enfeksiyonu sırasında, evde veya hastanede fark etmeksizin, tüm hastaların yaygın pıhtı oluşumunu önlemek amacıyla, iğne şeklinde (cilt altı enjeksiyon) kan sulandırıcı ilaç almaları gereklidir. İyileşme sonrasında da özellikle, pıhtı oluşumuna yatkınlığı olan hastaların kan sulandırıcı ilaç (tablet şeklinde) almaları gereklidir. Bu hastalar:

1. Taburculuk veya iyileşme anındaki D-dimer değeri yüksek olan hastalar,
2. .Daha önce herhangi bir nedenle pıhtı oluşmuş hastalar,
3.  Pıhtı oluşumunu kolaylaştıran genetik bir bozukluğu olan hastalar,
4. Son 5 yılda kanser geçirmiş hastalar,
5.  Yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi görmüş hastalar,
6.  Yatağa bağımlı yaşayan ve hiç hareket edemeyen hastalar,
7.  60 yaşından büyük hastalar olarak  tanımlanmıştır. Bu riskli hastaların iyileştikten sonra en az 35 gün kan sulandırıcı tablet almaları önerilmektedir. Bu süre, her hasta için aynı değildir, bu karar her hastanın kendi hekiminin kişisel kararıdır.

ERKEN DOĞAN BEBEKLER İÇİN BİR ARAYA GELDİLER

ERDODER (Erken Doğan Bebekleri Yaşatma Derneği) Başkanı Canan Göztepe pandemi sonrası ilk davetini geçtiğimiz akşam Cahide Palazzo’da gerçekleştirdi. 

Yardım amaçlı bir araya gelinen yemeğe yaklaşık 300 davetli katıldı. Dernek başkanı Canan Göztepe'nin açılış konuşmasının ardından  ünlü müzayedeci Uğur Batur eline mikrofonu alarak yaklaşık 50 parçalık antika eserleri satışa çıkardı. Tüm eserlerin satıldığı özel gecede katkılarından dolayı Cahide Palazzo’ya verilen teşekkür plaketini işletme müdürü Barış Demirtaş dernek başkanı Canan Göztepe’nin elinden aldı.

AcademicHospital’da otizmde

farkındalık için Mavi Işığın Çağrısı

Sanata ve sanatçıya değer veren AcademicHospital, anlamlı bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. UzmanKlinik Psikolog Deniz Kayhan’ın “Mavi Işığın Çağrısı” isimli resim sergisi, Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında AcademicHospital'ın lobi alanında açıldı. Otizmin farkındalık rengi olan maviden esinlenen sergiden elde edilecek gelirin bir kısmı otizmli çocuklar yararına bağışlanacak.

Türkiye’de güvenilir sağlığın adresi AcademicHospital, sanata ve sanatçıya da desteğini sürdürerek anlamlı bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. AcademicHospital, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında; Otizm Spektrum Bozukluğu’nu klinik ortamının dışına çıkararak toplum farkındalığı artırmak ve akademik bilgiyi geniş kitlelere aktarmak hedefiyle düzenlenen Klinik Psikolog Deniz Kayhan’ın “Mavi Işığın Çağrısı”isimli resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Resim sergisinden elde edilecek gelirin bir kısmı, otizmli çocuklar yararına bağışlanacak.

Bu tasarımlar tüm dünyanın dilinde

Muhafazakâr kesimin başarılı tasarımcısı Safiye Ekiz bu seferde sağlık çalışanları için yeni koleksiyon hazırladı. Türkiye’de yaptığı tasarımların yanı sıra moda sektöründe adını tüm dünyaya duyuran Safiye Ekiz devlet hastanesi çalışanlarına fular tasarladı.

Kiehl'stan göz çevresindeki dört bölgenin tümünü hedefleyen yeni formül:

Super Multi-Corrective Eye Zone Treatment

Hassas olan göz çevresi, yaşlanma belirtilerine karşı özel bakım gerektiriyor. Göz çevresi bakımında göz kremleri kullanılmakla birlikte, göz kremi tek başına yaşlanma karşıtı bir tedavi olarak yeterli değil. Yaşlanmanın gözle görülür belirtileri ile mücadelede, özel olarak formüle edilmiş bileşenler ve dağıtım sistemleri oldukça önem taşıyor.

Ter Kokusuna Karşı 7 Kat Etkili Koruma

Terleme doğal ve sağlığa faydaları bulunan bir süreç… Bu sürecin kişiye ve çevresine rahatsızlık veren kısmı ise şüphesiz ter kokusu… Sık sık duş almak ve duş sonrası terlemeyi değil ter kokusunu önleyen deodorantlardan yardım almak kötü kokuları önlemeye yardımcı oluyor. Banyo yapmadan deodorant ya da parfüm kullanmak ter kokusunu engellemek bir yana dursun daha da kötü bir sonuç verebiliyor. Türkiye’nin ilk ve tek krem deodorantı Deotak, klinik olarak kanıtlanan etkisi ve D-Panthenol katkılı formülü sayesinde ter kokusuna karşı 7 kat etkilikoruma sağlıyor.

Cildiniz Ramazanda Nemsiz Kalmasın

Ramazan ayında değişen beslenme şeklimiz cildimizi de etkiliyor. Gün boyu suiçilmediği için cilt kuruyup hassaslaşabiliyor. Sebamed Nemlendirici Krem, cildin dengesini koruyarak yoğun nemlendirici bakım etkisi sağlıyor.

Yaşam kaynağı suyun yeterli ve dengeli tüketimi, cildimiz için de büyük önem taşıyor. Ramazan ayında iftar ile sahur arasındaki uzun saatler boyunca susuz kalmak, cildin nem dengesini etkileyerek kurumasına neden oluyor. Bu nedenle Ramazan’da su tüketimine daha dikkat etmek, su kaybına neden olan yiyecek ve içeceklerin tüketimini azaltmak ve cildimize ayrı bir özen göstermek gerekiyor. Nemlendirici kremler bu dönemde cildin kaybettiği nemi geri kazanmasına ve korunmasına yardımcı olabiliyor.

VİLEDA’DAN TEMİZ BİR DÜNYA İÇİN

 DOĞA DEDEKTİFLERİ PROJESİ…

Dünya, çevre kaynaklı sorunların ve iklim krizinin etkilerini her geçen gün daha da güçlü bir şekilde hissediyor. Geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmak için sorumluluk ve duyarlılıkla hareket eden markaların başında ise Vileda geliyor. Marka, bunun için yakın zamanda “LOVE IT CLEAN” girişimini kurdu. Temizlik denilince akla ilk gelen markalar arasında yer alan Vileda, bu girişimle yalnızca evleri değil dünyamızı da daha temiz bir yer haline getirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda “Doğa Dedektifleri” projesini geliştiren marka, 120 çocuğa çevre ve sürdürülebilirlik bilinci kazandırarak her birini “doğa dedektifi” olacakları 8 haftalık bir programa dahil ediyor.