Herşeyden önce hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir internet bağlantısı ve ortalama özelliklere sahip iyi bir bilgisayar çok önemli. Ders sırasında sürekli kesilen internet ya da bozulan bilgisayar her iki tarafın da motivasyonunu bozacaktır.
Öğretmen sınıftaki tahta gibi ekrana da hakim olabilmeli
Öğretmenlerin klasik modelde sınıftaki her şeye hakim olması gibi çevrimiçi modeled de programa, arayüzlere, sekmelere ve ekran aracılığıyla herkese hakim olması gerektiğini ileten Uniteroom Kurucu Ortağı Burak Dost, “Eğitmenlere mutlaka çevrimiçi eğitimin nasıl olması gerektiğine dair kısa eğitimler verilmeli, püf noktaları ve handikapları anlatılarak alabilecekleri önlemler aktarılmalı. Sınıftaki tahta kadar platform da profesyenel bir şekilde kullanabilmeli. Örneğin, PDF’ler hazırlamalı, dersi oyunlaştırmalı, chat kısmını kullanarak dersi interaktif hale getirmeli. Sık sık memnuniyet anketi yaparak programdaki eksikler konusunda geri bildirim veren kişi olmalı. Özetle; hem dersi, hem öğrenciyi hem de programı yöneten ve yönlendiren kişi yine öğretmen olmalı.” Dedi.
Eğitim kurumları nelere dikkat etmeli?
Her eğitimin kurumunun kendine özel bir programı olması gerektiğini belirten Uniteroom Kurucu Ortağı Burak Özşahin, “Çevrimiçi eğitimde eski taleplerle pandemiden sonar oluşan talepler birbirinden çok farklı. Geçtiğimiz 2 sene içinde gördük ki, kullanıcının isteklerini programına adapte edebilmiş olan yeni nesil eğitim platformları alışılagelmiş olanlardan çok daha başarılı. Yeni nesil eğitim platformları, dersi yönetecek olan kişi ve kurumların inisiyatifine bırakarak, akıcılık ve yaratıcılığa yardımcı olacak altyapısal donanıma göre kurgulanırlar. Bu platformlarda, kullanıcılara tek bir panelden hızlı adımlarla isteklerini karşılayabilecekleri arayüzler sunulur. Bu nedenle eğitim kurumları yeni nesil çevrimiçi platformları takip etmeli.” dedi.